Yıllardır ülkemizin her beldesinde belediye başkanları daha seçilmeden etrafına bir duman çevriliyor.
Duman diyorum çünkü;
Dalkavukluk aslında bir fitne ve gereksiz bir anız yangını gibidir. İnsanları anlamak zor lakin bu sevimli cüceler, her dönem güçlünün yanında olan, hiçbir vasıf taşımayan ve nedense başkanların da varlıklarından mutluluk duydukları varlıklar olarak karşımıza çıkıyor. İstisnasız her başkanın yanında yamacında bu cücelerden görmeniz mümkün.
Ve hatta şirin babanın dediği gibi yeterince açarsanız gözlerinizi, bu cücelerin tüm işleyişi nasıl kirlettiğini de görebilirsiniz.
Bu cücelerin varlığı, şehrin asıl sahiplerini rahatsız etse de sanırım övülmek, poh pohlanmak başkanlarımızın çok hoşuna gitse gerek, cüceler asırlardır ölümsüz olmuş ve hala aramızdalar.
Nerede işe yarayan bir ‘Kül Kedisi! Görürseniz, mutlaka yerleri süpürüyordur veyahut mor dağlar kadar uzaktırlar bu makamlara.
Ve fakat her nedense(!) cüceler, şehrin her yerinde, sadece lak lak yaparak yaşamlarını sürdürmeye devam ederler. Kimisi akrabadır, kimisi aynı renk, kimi cadının yakın tanıdığı kimi de oturur o koltuğa, kralın emri ile…
Velhasıl kelam bu çirkin masal böyle sürer gider, Ta ki Mustafa Kemaller, engin denizlerden dirilene dek…